Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık

Askerleri disiplin altına almanın bütün ordularda yerine casinomhubgetirmesi istenen işlevlerden biri de, askeri hizmetin teknik yanıyla ilintilidir. Askerler gerek silahları ve silah sistemlerini, gerekse de nakliye ve iletişim araçlarını en güç koşullar altında kullanmayı öğrenmek zorundadır. Savaşın sevk ve idaresinin teknolojikleşmesiyle, işlev disiplini de gittikçe daha çok önem kazanmaktadır. Artık sanayi çağına gelindiğinde ordular uzmanlık yeteneklerini çoğu zaman zahmetli özel eğitimlerle elde eden çeşitli teknik uzmanlara gittikçe daha çok ihtiyaç duyar olmuşlardır. Bu kimselerden ”körü körüne itaat” yerine operasyona yönelik talimatlar doğrultusunda yetkin ve bağımsız davranma becerisi talep edilmektedir[11]. Bağlı olduğumuz İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 6. Maddesinin başlığı, “Right to a fair trial” olarak gösterilmiştir.

  • Bu yüzden memurlar görevlerini sürekli olarak ve kesin­tisiz yapmak zorundadır.
  • Devlet memurlarının görevlerini aksatmamak kayıt ve şartıyla belirtilen hudutlar dışında ikamet edebilmeleri için yetkili amirince izin veril­mesi gerekir.
  • Bu mahkemelerin hâkim olmayan kişilerden kurulu olması tek başına AİHS’nin 6.

Dönem içi çalışmalardan alınan notların başarı notunu hangi oranda etkileyeceği, ilgili ders sorumlularının bölüm başkanlığı aracılığı ile Müdürlüğe sunulan önerileri ve Meslek Yüksekokulu Yönetim Kurulu kararı ile belirlenir ve en geç yarıyılın beşinci haftası içinde duyurulur. Ara sınav ve yarıyıl sonu sınav kâğıtları ve sınav sonuçları; ilgili öğretim sorumlularınca, sınav tarihinden sonraki en geç on gün içinde bölüm başkanlığına, bölüm başkanlığınca da Meslek Yüksekokulu Müdürlüğüne kilitli dolaplarda arşivlenmek üzere teslim edilir. Sınav sonuçlarının birer örneği ilgili bölümce dosyalanır ve öğrencilerin not kütüğüne kaydedilir, asılları ise Öğrenci İşleri Dairesi Başkanlığına gönderilir. Yürürlükteki herhangi bir Sözleşmede belirtilenler dışında, bu Koşullar ve TNT tarafından bu Koşullar uyarınca gerçekleştirilen Hizmetlerden kaynaklanan veya bu Hizmetlere ilişkin her türlü anlaşmazlık, Gönderinin Hizmetlerin yerine getirilmesi için TNT tarafından kabul edildiği ülke veya bölgenin yasalarına ve mahkemelerine tabidir. Bu Koşullar kapsamında izin verilen azami tutarları aşan Sigorta veya gümrük değeri beyan etme girişimleri hükümsüzdür.

Maddesinde bazı suç tipleri düzenlenmiştir.5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Fıkrasında; esas itibariyle karşılıksız kalan çeklere ilişkin özel bir ceza normuna yer verilmiş olup, diğer suç ve cezalar da bu ceza normu çerçevesinde düzenlenmiştir. Gerek bu yaptırımı tamamlayıcı nitelikte ve gerekse de doğrudan doğruya çeke duyulan güvenin temini açısından getirilen çeşitli suç tanımları ve yaptırımlar, Kanunun 7. Anayasa Mahkemesi (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv taraması sonucunda işe alınmayan kişiler tarafından yapılan çok sayıda bireysel başvuruyu karara bağlamıştır. Bu başvurularda; “ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesinden masumiyet/suçsuzluk karinesine, özel yaşamın gizliliğinden adil/dürüst yargılanma hakkına kadar çok sayıda hak veya güvencenin ihlal edildiği iddiaları dile getirilmiştir. Bu kısa yazıda; sözkonusu şikayetlerin AYM tarafından nasıl incelendiği, hangilerinin kabul edilemez bulunduğu ve kabul edilebilir bulunanlarda ne tür hak ihlallerinin tespit edildiği gösterilmeye çalışılacaktır.

Bu yüzden memurlar görevlerini sürekli olarak ve kesin­tisiz yapmak zorundadır. Memurlar görevlerini ancak ilgili mevzuatın öngördüğü ve imkân verdiği hal ve koşullarda bırakabilecektir. Görevin, keyfi bir şekilde ya da bazı kişisel veya toplu hak arama vb. Nedenlere dayalı olarak bırakılması söz konusu olamaz[197]. Devlet memuru görevi ve sıfatı dolayısıyla Devleti temsil ettiği için, va­tandaşın itibar ve güven duygusunu sarsmamak zorundadır. Ak­sine hareketi tespit edilen memurların, kınama cezası ile cezalandırılmaları öngörülmüştür. Ancak, memurun hangi fiillerinin bu suçu oluşturacağı konusunda standart ölçüler bulun­mamaktadır. Maddedeki “sövmek” ve “hakaret etmek” fiilleri TCK’nun 125. Maddesinde[148] düzenlenen “hakaret” suçu ile eşdeğer anlamdadır.

Maddesinde dernek kurma hürriyetine Silahlı Kuvvetler mensuplarına görevlerinin gerektirdiği ölçüde kanunla sınırlama getirilebileceği şeklinde özel sınırlama sebebi öngörülmüştür. Keza, 67.madde gereğince silahaltında bulunan er ve erbaşlar oy kullanamazlar. Silahlı Kuvvetler mensupları siyasî partilere üye olamazlar (AY m. 68/5). Maddesiyle “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmüne yer verilerek, öncelikle hukuk devleti gereklerine İdare’nin uyması sağlanmak istenmiştir. İdare’nin AİHS’de korunan haklara ilişkin işlem ve eylemleri ise, prensip olarak, iç hukuk yollarının bulunması ve işletilmeye müsait olması hallerinde bu yolların tüketilmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulabilir.

Bunların arasında çatışma olursa, Türk mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihmal edip lex posterior olan kanunu uygulamak durumundadırlar[467]. Komisyon, şikayetleri bir ön incelemeye tabi tutarak, bunların kabuledilebilir olup olmadığını belirlerdi. Bir başvurunun kabuledilebilir bulunması halinde, Komisyon taraflar arasında dostane çözüme varılması için çaba gösterirdi. Bir çözüme ulaşılamayacak olursa, Komisyon maddi olayları ortaya koyan ve davanın esası hakkında görüşünü ifade eden bir rapor hazırlardı. Yargı organları tarafından verilen kararları denetlemek için daha yüksek dereceli mahkemeye başvurulması istemine “kanun yolu” denilmektedir[441]. Kanun yolları genel olarak itiraz ve temyizden ibarettir. 477 SK’da kanun yollarından “itiraz” usulü benimsenmiş, ayrıca olağanüstü kanun yolu olarak “yazılı emir” yoluna da gidilebileceği hükme bağlanmıştır. Disiplin cezasına itiraz cezanın infazını geri bırakmaz (AsCK m.188/3)[438]. Disiplinin sağlanması failin cezasının derhal infazını gerektiriyorsa da, bu düzenleme şikâyet hakkını kullanılamaz yada anlamsız hale getirebilmektedir. Disiplin amirlerinin sicil amiri durumunda bulunan üst disiplin amirleri de, TSK’da çalışan  Devlet memurlarına doğrudan disiplin cezası verebilirler[365].

Maddesinde “kanun”dan değil “ulusal ve uluslararası hukuk”tan söz edilerek bu konudaki belirleme yetkisi devletlerin iç hukuklarına bırakılmıştır. Buna göre suç ve cezaların belirlenmesine ilişkin norm türü üye devletlerin kendi sistemlerine göre belirlenecektir. Örneğin, ülkemizde bu norm türü “kanun” adındaki hukuk kurallarıdır. Sözleşme ile öngörülen husus, suç ve cezalarla ilgili keyfiliği önleyecek ve herkes için geçerli olacak kuralların konulmasıdır. Bu anlamda objektif ve herkes için uyulması zorunlu yazılı hukuk kurallarının yanında, İngiliz Common Law sisteminde olduğu gibi örf-adet kurallarıyla da suç ve ceza konulması mümkündür[605].

Bölük Komutanlığına vekalet eden astsubayların disiplin cezası veremeyecekleri açık bir düzenlemeden değil, vekaletle ilgili İç Hizmet Yönetmeliğinin 34’ncü maddesi ve AsCK’nun 172’nci maddesi hükmünün yorumuna dayanmaktadır. Yani yetkisizlik olsa bile bu hukuka aykırılığın açık olduğunun söylemek güçtür. Burada yokluk halinin varlığını kabul etmek güçtür. AYİM’de açılan davalarda, disiplin amiri tarafından disiplin tecavüzü kabul edilen eylemin gerçekte bir disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı, apaçık ve bariz bir sakatlık bulunmadığı sürece denetlenmemektedir. AYİM bu hususun denetlenmesinin “yerindelik” denetimi olacağını, yerindelik denetiminin ise 1602 sayılı Kanunun 21/2. Maddesi gereği yapılamayacağını belirtmektedir[825]. AYİM kararlarında eylemin disiplin tecavüzü olup olmadığının belirlenmesinde disiplin amirlerinin geniş takdir yetkisi bulunduğunu kabul etmektedir[826]. Maddesi çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin doğrudan uygulanabilir bir iç hukuk kuralı haline geldiğini, dolayısıyla 6/1.

Disiplin hukukunun sözleşmenin uygulama alanı içinde bulunduğu ve Mahkeme kararlarına konu olabildiği kabul edildiğinde bu kez hangi hak ve özgürlüklerle çatışabileceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Kanaatimizce çatışma tespit ettiğimiz konular sözleşmede düzenlenen haklar esas alınarak incelenecektir. İkinci Dünya Savaşının neden olduğu yakıp yıkmalar, öldürmeler, korku ve dehşet, dünya kamuoyunda, insanlık için sürekli bir barışın kurulması, insanlığın diktatörlük tehlikesine ve baskılara karşı korunması isteğini doğurmuştur[448]. Görüşmeler sonucunda Avrupa’nın demokrasi bağlamında bireylerin özgürlüğü, siyasal özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayalı olarak bir kurum oluşturmak konusunda görüş birliğine varılmış ve bunun sonucunda Avrupa’nın ilk siyasal kuruluşu olan Avrupa Konseyi kurulmuştur. Avrupa Konseyine ilişkin statü on devlet tarafından 5 Mayıs 1949’da Londra’da imzalanmış ve 3 Ağustos 1949’da yürürlüğe girmiştir[449]. Konsey oluşturulurken devletler demokrasi anlayışlarını da belirtmişlerdir.

Maddenin üçüncü fıkrasında Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazlaolan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar Kanun’un 9. Ve 9/Amaddeleri kapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacakbaşvurulara, başvurudan itibaren en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya daolumsuz cevap vermekle yükümlü kılınmış ve bu kapsamda verecekleri olumsuzcevapların gerekçeli olacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin altıncı fıkrasındaise bu yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya beş milyon Türklirası, idari para cezasının Başkan tarafından verileceği hükmü yer almaktadır. İkinci fıkrada ise bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde 5aşamalı bir yaptırım zinciri öngörülmüştür. Yükümlülüğün yerine getirilmemesihalinde ilk uygulanacak olan yaptırımlar idari para cezası iken devamı halindereklam yasağı ve son olarak da internet trafiği bant genişliğini %90 oranındadaraltma yaptırımı öngörülmüştür. Görüldüğü gibi yapılan değişiklikle ErişimSağlayıcıları Birliği’ne hakimlik kararlarını içerik, yer ve erişimsağlayıcılara bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu görev ve yetki Birliğinhukuki statüsüne uygun olmadığı gibi kanunda düzenlenen diğer görev veyetkileriyle de bağdaşmamaktadır. İdari tedbir olarak uygulanan içeriğin çıkarılması kararınınyukarıda belirtilen temel haklara ağır bir müdahale teşkil ettiği açıktır.İçeriğin çıkarılması halinde içerik tamamen ortadan kaldırıldığındansoruşturmanın takipsizlikle ya da yargılamanın beraatla sonuçlanması halindeiçeriğin tekrar yayınlanması mümkün olmayacaktır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *